Afganistan'da basın özgürlüğü için mücadele sürüyor

miloya

New member
Afgan gazeteciliğinin karmaşık yapısında Şubat ayı, Afganistan'daki bağımsız medya için önemli zorlukların yaşandığı bir ay olarak öne çıkıyor. Sahibi ve kurucusu olduğum Khaama Press, Ağustos 2021'deki siyasi ayaklanmadan bu yana, Afgan halkının karşı karşıya olduğu kapsamlı mücadeleleri yansıtan muazzam denemelerden geçti. Kadınların çalışma ve eğitim hakları üzerindeki ciddi kısıtlamalar göz önüne alındığında, bu zorluklar özellikle ciddidir ve ülkemizi etkileyen daha büyük olumsuzlukların altını çizmektedir.


Afganistanlı protestocu kadınlar (REUTERS)

Şubat ayı, Afganistan'daki bağımsız gazeteciliğin liderleri için zor bir dönemdi. Bir intihar bombacısı Khaama Basın ofisinin bulunduğu binaya saldırarak bir güvenlik görevlisini öldürdü. Bu, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü ilkelerine yönelik bir saldırıydı ve çalışanlarımızı derinden etkiledi ve güvenliği başka yerde arayan değerli ekip üyelerinin ayrılması da dahil olmak üzere önemli operasyonel değişikliklere yol açtı.

Artık kriketteki en sevdiğiniz maçı izleyebilirsiniz. Her zaman ve her yerde. Nasıl olduğunu öğrenin

Benzer şekilde şok edici bir olayda 1 Şubat 2021'de işe giderken yol kenarına yerleştirilen bomba arabamı hedef aldı. Neyse ki arabanın içindekiler hayatta kaldı ama olay ruhumuzda kalıcı yaralar bıraktı ve Afgan gazetecilerin çalıştığı tehlikeli ortamı canlı bir şekilde ortaya koydu. İfade özgürlüğüne yönelik bu amansız tehdit, Afganistan'daki mesleğimizin acımasız gerçeğinin altını çiziyor.

Değerli Genel Yayın Yönetmenimiz Mansoor Nekmal'in 17 Şubat 2024'te yakın zamanda tutuklanması, ülkedeki basın özgürlüğünün istikrarsız durumunu daha da gözler önüne serdi. Afgan kadınların içinde bulunduğu koşulları anlatan bir raporun ardından Nekmal, kadınların görsel tasviri nedeniyle İslam hukukunu ve şeriatı ihlal etmekle suçlandı. Daha sonra 24 saat tutuklu kalması, sansüre karşı devam eden mücadeleyi ve muhalefetin bastırılmasını vurguladı.

Nekmal'in serbest bırakılmasına yönelik yerel medyada geniş yer bulması ve bağımsız gazeteciler ile sosyal medya aktivistlerinin güçlü kampanyalarıyla körüklenen kolektif haykırış ve bağlılık, gazeteciliğin adalet ve hesap verebilirlik mücadelesindeki önemli rolünün altını çizdi. Bu birleşik cephe, Nekmal'in gözaltına alınmasındaki hukuki usulsüzlüklerin altını çizmenin yanı sıra, basın özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik girişimlerle mücadelede ve bunların üstesinden gelinmesinde dayanışmanın ve kamuoyu baskısının etkinliğini de ortaya koydu.

Afganistan'da basın özgürlüğünün durumu felaket olmaya devam ediyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler ve İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi uluslararası kuruluşların raporları, gazetecilere ve medya kuruluşlarına yönelik saldırıların sayısının giderek arttığını gösteriyor. Taliban'ın yeniden iktidara gelmesi durumu daha da kötüleştirdi: Çok sayıda gazeteci tutuklandı, tehdit edildi veya saklanmaya zorlandı. Kısıtlayıcı ortam bağımsız gazetecilikte önemli bir düşüşe yol açarak Khaama Press'in çalışmalarını daha da önemli hale getirdi.

Özellikle kadın gazeteciler çok büyük kısıtlama ve tehditlerle karşı karşıya kalıyor. Birçoğu işlerinden çıkarıldı ve çalışmaya devam edenler de sürekli misilleme korkusuyla çalışıyor. Yeni rejimin politikaları, bir zamanlar kadınların seslerine ve kaygılarına platform sağlayan medyanın önemli bir bölümünü etkili bir şekilde susturdu.

Uluslararası toplum, Afganistan'da ifade özgürlüğünün bastırılmasından derin kaygı duymaktadır. Çeşitli insan hakları örgütleri gazetecileri korumak ve ifade özgürlüğü ilkelerini desteklemek için acil eylem çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler ve diğer küresel kuruluşlara müdahale etmeleri ve gazetecilerin haklarının korunmasını sağlamaları çağrısında bulunuldu.

Bu davalar üzerinde düşündüğümüzde, bunları birer aksilik olarak değil, süregelen hakikat arayışımızda kilometre taşları olarak görüyoruz.

Bu makalenin yazarı Afganistan'daki Khaama Press'in kurucusu ve sahibi Khushnood Nabizada'dır.