BRICS: Engeller ve potansiyel işbirliği alanları

miloya

New member
BRICS kısaltması, dünyanın en büyük gelişen pazarlarından beşini ifade eder: Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika. BRICS kavramı, 2001 yılında Goldman Sachs ekonomisti Jim O’Neill’in gelecekte dünyanın en büyük ekonomileri haline geleceğini tahmin ettiği dört ülkeye (Güney Afrika hariç) atıfta bulunmak için “BRIC” terimini kullandığında ortaya çıktı. onlarca yıl. O zamandan beri, BRICS ülkeleri işbirliğini ve ekonomik büyümeyi desteklemek için bir araya geldi, ancak birçok analist ilerlemenin yavaş olduğuna ve eylemden çok konuşma olduğuna inanıyor. Bu yazımızda bunun nedenlerini ve BRICS gruplamasının ilerlemesini yavaşlatan engelleri inceleyeceğiz.


BRICS ülkeleri (Reuters | Temsili görsel)

BRICS’in ilerlemesinin önündeki en büyük engellerden biri, üyeleri arasındaki ekonomik farklılıklardır. Bu beş ülkenin çok farklı ekonomik sistemleri, gelişmişlik seviyeleri ve siyasi öncelikleri var ki bu da işbirliğini ve bütünleşmeyi zorlaştırabilir. Örneğin, Çin daha merkezi ve kontrollü bir ekonomik sisteme sahipken, Brezilya ve Hindistan daha açık ve piyasaya yönelik ekonomilere sahip. Rusya önemli bir petrol ve gaz ihracatçısıyken, Güney Afrika büyük ölçüde emtia ihracatına bağımlı. Bu ekonomik farklılıklar, üye ülkelerin ortak ekonomik politikalar ve stratejiler üzerinde anlaşmasını zorlaştırabilir.

Ayrıca BRICS ülkeleri arasındaki ekonomik rekabet de işbirliğine engel olabilir. Örneğin, Çin’in büyüyen ekonomik gücü ve agresif ticaret ve yatırım fırsatları arayışı, diğer üyeler arasında endişelere yol açtı. Ayrıca, Çin ile ABD arasında devam eden ticari gerilimler gibi ticari anlaşmazlıklar BRICS grubuna da sıçrayarak üyeleri arasında bölünmeler yaratabilir.

BRICS’in ilerlemesinin önündeki bir diğer önemli engel, siyasi ve jeopolitik farklılıklardır. Üye ülkelerin, grup içinde gerilimlere ve anlaşmazlıklara yol açabilecek farklı siyasi sistemleri, çıkarları ve öncelikleri vardır. Örneğin, Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki iddialılığı diğer üyeler arasında endişelere yol açarken, Hindistan’ın ABD ile büyüyen bağları Çin ve Rusya ile gerilimleri artırdı.

Ek olarak, üye ülkelerin diğer ülkeler ve uluslararası kuruluşlarla farklı ilişkileri vardır, bu da koordinasyon ve işbirliği için zorluklar yaratabilir. Örneğin, Rusya’nın 2014’te Kırım’ı ilhak etmesi diğer üyelerle gerginlik yaratırken, Hindistan’ın Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’ne karşı çıkması Çin ile gerginlik yarattı. Çin ve Hindistan da uzun süredir devam eden sınır anlaşmazlıkları yaşarken, Rusya’nın Ukrayna’daki eylemleri diğer üyelerle ilişkilerini karmaşık hale getirdi.

Ticaret engelleri de BRICS ilerlemesinin önündeki önemli bir engeldir. Üye ülkeler kendi aralarında serbest ticareti teşvik etmeye kararlı olsalar da, ticaretlerini ve ekonomik büyümelerini engelleyen önemli ticaret engelleri hala mevcuttur. Örneğin, bazı üye ülkeler diğer üyelerden yapılan ithalatta yüksek tarifelere sahipken, teknik standartlar, düzenlemeler ve gümrük prosedürleri gibi tarife dışı engeller ticarete engel oluşturabilir. Ek olarak, döviz kuru farklılıkları ve döviz kontrolleri de üye ülkeler arasındaki ticaret ve yatırım için zorluklar yaratabilir.

Son olarak, yetersiz ulaşım ağları ve liman tesisleri gibi altyapı eksiklikleri de üye ülkeler arasındaki ticaret ve yatırımın önünde engeller oluşturabilir. Örneğin Hindistan, malları diğer BRICS ülkelerine taşımayı zorlaştırabilecek bir ulaşım altyapısı eksikliğine sahiptir. Buna ek olarak, zayıf altyapı işlem maliyetlerini artırabilir ve üye ülkelerin ihracatının rekabet gücünü azaltabilir.

Bu engellerin üstesinden gelmek için, BRICS ülkeleri işbirliği ve entegrasyonu teşvik etmek için birlikte çalışmalıdır. Bu, tarifeleri ve tarife dışı engelleri azaltmak, ulaşım ağlarını ve liman tesislerini iyileştirmek için altyapıya yatırım yapmak ve oynaklığı azaltmak ve istikrarı desteklemek için döviz kuru politikalarını koordine etmek için müzakereler ve anlaşmalar yoluyla yapılabilir. Üye ülkeler aynı zamanda karşılıklı anlayışı ve birbirlerinin siyasi sistemlerine ve politikalarına saygıyı geliştirmeye odaklanarak diyalog ve işbirliğine girmelidir.

BRICS ülkeleri için olası bir işbirliği alanı, ekonomilerini desteklemek için yeni finansal kurumların geliştirilmesidir. 2014 yılında BRICS ülkeleri, üye ülkeler ve diğer gelişmekte olan ülkelerdeki altyapı ve sürdürülebilir kalkınma projelerini finanse etmek için Yeni Kalkınma Bankası’nı (NDB) kurdu. FIS, gelişmiş ülkelerin hakimiyetindeki Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu’na (IMF) alternatif bir finansman kaynağı sunmaktadır. FIS’in kurulması, BRICS ülkelerinin kendi çıkarlarını ve önceliklerini yansıtan yeni kurumlar yaratmak için birlikte çalışmaya istekli olduklarını gösteriyor.

BRICS için bir başka potansiyel işbirliği alanı da teknoloji ve inovasyon alanıdır. Üye ülkeler önemli bir bilimsel ve teknolojik kaynak havuzuna sahiptir ve inovasyonu ve yeni teknolojilerin geliştirilmesini teşvik etmek için birlikte çalışabilirler. Örneğin, Çin büyük ölçüde yapay zeka ve yenilenebilir enerjiye yatırım yaparken, Hindistan büyük bir yazılım geliştiricileri ve teknoloji girişimcileri havuzuna sahiptir. Üye ülkeler, bilgi ve kaynakları paylaşarak ekonomilerine fayda sağlayabilecek ve küresel rekabet güçlerini artırabilecek yeni teknolojiler geliştirebilir.

BRICS grubu, 2001’deki kuruluşundan bu yana birçok engelle karşılaştı. Ekonomik farklılıklar, siyasi farklılıklar, ticari engeller ve altyapı eksiklikleri, üye ülkeler arasında işbirliği ve entegrasyonu engelleyen başlıca engellerden bazılarıdır. Bununla birlikte, BRICS ülkelerinin ekonomik büyüme ve kalkınmayı teşvik etmek için keşfedebilecekleri potansiyel işbirliği alanları bulunmaktadır. Üye ülkeler, ticaret engellerini yıkmak, altyapıya yatırım yapmak ve yeniliği teşvik etmek için birlikte çalışarak dünyanın gelişmiş ülkeleriyle rekabet edebilecek daha güçlü, daha entegre bir ekonomik blok oluşturabilirler.

Bu makale Ananya Raj Kakoti ve Gunwant Singh, Akademisyenler, Uluslararası İlişkiler, Jawaharlal Nehru Üniversitesi tarafından yazılmıştır.