Google'ın anası kim ?

Beyza

New member
Google’ın Anası Kim?

Hani derler ya “Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” diye… İşte ben de bir sabah kahvemi yudumlarken düşündüm: Peki, her başarılı şirketin arkasında kim vardır? Google’a baktım, YouTube’u satın almış, haritalarıyla dünyayı avcunun içine almış, e-postalarıyla insanları sabah uyanır uyanmaz yakalamış. Ama kimdir bunun anası? Hani evlat başarıya ulaştığında “Ben büyüttüm, ben okutttum” diye gururla göğsünü kabartan anne gibi… Google’ın da bir anası olmalı, değil mi?

Şimdi gelin, bu konuyu biraz ciddiye alalım ama ciddiyetten de sıkılmayalım. Çünkü konu teknoloji olunca erkekler genelde strateji tahtasını açıp ordularını diziyor, kadınlar ise “Peki, bu Google insanlara nasıl hissettiriyor?” diye soruyor. İkisinin de olaya kattığı tat farklı.

---

Teknoloji Babaları, Empati Anneleri

Bill Gates, Steve Jobs gibi isimler teknoloji dünyasının “babaları” diye anılırken, işin “anne” tarafı çoğu zaman gölgede kalıyor. Babalar stratejiyi belirler, “Şuraya yatırım yapacağız, burayı satın alacağız” der. Anneler ise çocuğun ruhunu, kalbini büyütür.

Google’ın hikâyesine bakınca da benzer bir şey görüyoruz. Larry Page ve Sergey Brin birer stratejik baba gibi çıkmış ortaya: “Arama motorunu şöyle kuracağız, algoritmayı böyle şekillendireceğiz.” Ama Google’ın dünyaya anne şefkatiyle yaklaşmasını sağlayan şey, insanların ihtiyaçlarına empatik şekilde cevap vermesi. Bir kadın gözü olmasa, “Bugün doğum gününmüş, gel sana özel doodle yapayım” fikri çıkar mıydı?

---

Google’ın Gerçek Anası: İhtiyaçlarımız

Düşünün: Google yokken biri size “Hayatın anlamı nedir?” diye sorsa, ya kalın felsefe kitaplarına gömülürdünüz ya da kahvede dayınıza sorardınız. Şimdi ise saniyeler içinde cevap önümüzde. Google aslında hepimizin ihtiyaçlarının doğurduğu bir evlat. Anası da biziz. Çünkü biz sordukça, Google büyüdü. Biz aradıkça, Google gelişti.

Erkekler açısından düşünelim: Çözüm odaklı bakış açısıyla, “Google sayesinde bozuk bilgisayarımı 10 dakikada tamir edebiliyorum, haritayla kaybolmadan yolumu buluyorum.” Stratejik plan: daha hızlı, daha kolay, daha verimli.

Kadınlar açısından bakalım: “Google sayesinde dünyanın öteki ucundaki birinin deneyimlerini okuyorum, tariflere bakıp aileme lezzetli yemekler yapıyorum, hatta bazen sadece moral için ‘beni güldürecek şeyler’ arıyorum.” Empati ve ilişki odaklı kullanım burada devreye giriyor.

Yani Google’ın anası, aslında insanın kendisi: merakı, sevgisi, çaresizliği, arayışı.

---

Forumda Sorulan O Meşhur Soru: “Google Annene Söylese?”

Şimdi hayal edin, bir forumdasınız ve biri diyor ki:

“Arkadaşlar, Google’ın anası kimdir?”

Biri hemen cevap verir: “Anne bellidir, internet! İnternet olmasa Google diye bir şey olmazdı.”

Bir diğeri çıkıp der ki: “Yok kardeşim, Google’ın anası yapay zekâ hayalleri. Babası matematik, annesi ise insan ihtiyaçlarıdır.”

Bir başkası da espriyi patlatır: “Google’ın anası, annemdir! Çünkü en son bilgisayarıma virüs girdiğinde bana ‘Google’a sor oğlum’ dedi.”

Böyle bir başlık açıldığında, erkek üyeler genelde çözüm odaklı yazacak: “Google’ın anası Stanford Üniversitesi’dir, çünkü Larry ile Sergey orada tanıştı.” Kadın üyeler ise daha ilişkisel yaklaşacak: “Bence Google’ın anası hepimizin soruları. Çünkü onsuz büyüyemezdi.”

---

Google: Koca Bir Aile Sofrası

Aslında Google tam bir aile metaforuna oturuyor. Baba tarafı: soğukkanlı, mühendis kafasıyla algoritmaları dizmiş. Anne tarafı: “Aman yavrum, kullanıcı üzülmesin, ona güzel arayüz yapalım, renkleri neşeli olsun, soruları kolayca bulsun.”

Mesela erkekler için Google bir çakı gibidir: her işe yarar, hızlı çözümler sunar. Kadınlar içinse Google bir günce gibidir: dertleşir, rehberlik eder, yeni ufuklar açar.

Ve düşünün, her ailede olduğu gibi Google da zaman zaman “ergen” çıkışları yapıyor. Mesela: “Senin mahremiyetini koruyorum ama aslında biraz seni izliyorum.” İşte tam o anlarda anne tavrı devreye giriyor: “Aman evladım, yanlış yola sapma, kullanıcıyı üzme.”

---

Biraz Mizah, Biraz Ciddiyet

Eğer Google’ın anasını bulmak için bir soy ağacı çizsek, şöyle olurdu:

- Babası: Matematik ve mühendislik zekâsı

- Anası: İnsan merakı ve empati

- Amcası: İnternet

- Teyzesi: Reklam sektörü (çünkü evladın cebini dolduruyor)

- Kuzeni: YouTube (evin biraz yaramaz çocuğu)

Böyle düşününce, Google aslında hepimizin aile fotoğrafına girmiş durumda.

---

Sonuç: Hepimiz Biraz Google’ın Anasıyız

Şimdi gelin dürüst olalım: Google olmasa, şu forumda bu başlığı açabilir miydik? Hepimizin soruları, endişeleri, kahkahaları olmasa Google bu kadar büyüyebilir miydi? Demek ki Google’ın anası, biziz. Hem erkeklerin çözüm odaklı soruları hem kadınların ilişki odaklı arayışları bu çocuğu büyüttü.

Bir bakıma Google, bizim kolektif zihnimizin evladı. Yani “Google’ın anası kim?” diye soranlara cevabım şu: Sen, ben, biz, hepimiz. Çünkü Google’ı biz büyüttük; hem matematikle hem merakla, hem stratejiyle hem empatiyle.

Ve işte bu yüzden Google’ın annesi kim diye sorulduğunda, forumdaki en samimi cevap şu olurdu:

“Google’ın anası, insanlığın merakıdır. Babası da zekâ. Yani aslında bu çocuk bizden biri.”